Ben Kimim?

Merhaba,

Doğrunun ve yanlışın ötesinde bir yer var, seni orada bekliyorum.” – Mevlana

Merhaba, ben Elif Ercan Başım. 2012 yılından bu yana bilinç dönüşümü üzerine çalışıyorum. Kendim için çıktığım bu yolculuk, beni en güçlü bilinç dönüşüm metotlarına taşıdı. Çevremdeki insanların içsel gelgitlerini gözlemledikçe, hayatın bundan çok daha ilham verici bir şekilde yaşanabileceğine inandım ve bu metodlara yoğunlaştım.

Hayatımda birçok zorluk ve dönüm noktası vardı. Yıllar önce, hayatıma bakıp bir sarsıntıyla kendime geldim. Artık bu şekilde yaşamak istemediğimi fark ettim ve gözyaşlarım, kucağımda minik bebeğim varken yüzümden süzüldü. O an, kendime bir söz verdim. Zihnimde olup biten ve beni bu noktaya getiren her neyse, bunu çözmeye kararlıydım. Hem kendime hem de evladıma, birlikte daha iyi bir hayat kurmaya söz verdim.

Hamilelik dönemim boyunca birçok zorlukla karşılaştım. Sürecin getirdiği psikolojik baskılar, hamilelikteki komplikasyonlar ve doğum sonrası yorgunluklar beni oldukça zorladı. Ancak, şükürler olsun ki bebeğim sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi. Yine de içimde bir şeylerin değiştiğini ve her şeyin farklılaştığını hissettim. İkinci çocuğuma rağmen, sanki yeniden bir yapıya bürünüyordum, bir anlamda yeniden doğuyordum. O dönemde ne olduğunu tam olarak anlayamasam da, içimdeki tatminsizlik ve yetersizlik duyguları beni farklı bir arayışa yönlendirdi. Bir gün YouTube’da izlediğim tanınmış bir guru, bana iç dünyama yönelmenin anahtarını sundu. Bu yolculuk, 2012 yılında kişisel gelişim serüvenimi başlatan bir dönüm noktası oldu.

Bir videonun insanı nereye götürebileceğini gerçekten kestiremiyorsunuz. İlginçtir ki, her fırsatta izlediğim videolar, annelik, iş ya da eş olmanın ötesinde beni tatmin eden başka bir alanın da olduğunu bana hatırlattı. Uzun süredir farkında olmadan bu süreci geri planda tutuyordum. Zamanla, izlediğim videoların yerini seminerler ve katıldığım eğitimler almaya başladı. Her eğitimde bir açılım, bir aydınlanma daha yaşarken, kendimi de keşfettiğimi fark ediyordum. İnsan bazen neyi, neden yaptığını bilmez, sadece yapar. Ben de o dönemde iç sesimi dinleyerek bu eğitimlere katılıyordum. Eşim zaman zaman eleştirilerde bulunsa da, içsel olarak beni tekrar tekrar çeken bu alanda emek vermekten ve zaman harcamaktan oldukça mutlu oluyordum. Bu süreç, 2020 yılında, arkadaşım Hülya'nın teşvikiyle katıldığım Hakan Mengüç'ün 9 aylık Sufizm Akademisi eğitimiyle yeni bir dönemin başlangıcını oluşturdu. Aynı yılın Aralık ayında ise ACIM 365 Gün Eğitimi ile zihin seviyemi bir adım daha ileri taşıdım. O dönemde tam olarak fark etmesem de, bugün bu yolculuğumda temel taşlardan biri olduğunu çok daha net bir şekilde görebiliyorum.

Asıl dönüşüm ise, 2022 yılında hayatıma giren sevgili Nevsah ve onu takip eden, beni katıldığım eğitimlerinden ilkinde farklı bir bilinç seviyesine taşıyan Dr. John Demartini ile başladı. Bu süreçte, 14 yıldır zihnimi meşgul eden bir olay, yaptığımız derin çalışmalar sayesinde bir anda nötrlenip, yerini şükür gözyaşlarına bıraktı. O an, dakikalarca ağlayarak şükrettiğimde, dönüşümün başladığını ve hayatın, şimdiye kadar düşündüğümden çok daha farklı bir yerde olduğunu fark ettim. O noktada, kendime ve arkadaşlarıma hep sorduğum, "Hayat sadece yaşamak, başarı elde etmek ya da zorluklarla yüzleşmek midir? Bunun ötesi olmalı" sorusunun cevabını nihayet bulmuştum. Hayatın, içinde denge barındıran, her an muazzam bir ahenkle işleyen bir alan olduğunu görmek, yaklaşık 45 yılımı almış olsa da, bu farkındalık bana büyük bir tatmin ve mutluluk verdi.

Katıldığım her zihin dönüştürücü eğitim, yeni farkındalıklar kazandırırken zihnimde farklı sıçrayışlar yaratıyordu. Bu kazandığım bilgileri, danışanlarımla paylaşmaya devam ettim. Hem bireysel hem de grup çalışmalarında sağlanan açılımlar, adeta bir kelebek etkisi yaratırken, yalnızca katılımcılar değil, onların hayatlarındaki diğer bireyler de bu dönüşümden faydalandı. Bu süreçte aldığım geri bildirimler, sağlanan dengelemenin ne kadar derinlemesine olduğunu ve etkilerinin morfo-genetik alanda dalga etkisi yarattığını gözlemledim.

Bugüne gelecek olursak, ben değerlerimin farkına vardıkça kendimle ilgili dönüşümleri ve hayatımın birçok alanında kendime koyduğum hedefleri kolaylıkla başarmaya başladım. Bunun altında yatan en önemli şey, artık kendimi daha iyi tanıyor olmamdı. Kendi değerlerimin ve içimdeki varoluş sebebimin farkına varmıştım. Hayat, kendimizin farkına vardığımızda inanılmaz bir manyetik alan oluşturuyor ve isteklerimiz, niyetlerimiz bir o kadar kolaylıkla gerçekleşmeye başlıyor. Yani, "Yürekten istediğimiz şeyler değerlerimizle hizadaysa, mutlaka en güzel haliyle gerçekleşir," ve bunu hayatımda çok net bir şekilde gördüm.

Çocukluğumda en çok hayalini kurduğum şey, üzgün ve çaresiz olan insanlar için elimde sihirli bir değneğin olması ve onların bütün acılarını bitirip, hayatlarına dokunarak mutlu olmalarını sağlamaktı. O zamanlar, etrafımdaki insanlar için elimden geldiği kadar bunu yapmaya çalışsam da, içimdeki bu istek zamanla büyüdü. Son üç yıldır, aktif bir şekilde yaptığım seanslarda bu niyetle çalışmalarımı sürdürdüm. Amacım hiç değişmedi; insanlığa dokunacak bir sihirli değneğim yok belki, ama yürekten destek olmak isteyen bir kalbim var. Bazen, kalpten istediğimiz niyet, tam da gereken desteği oluşturabiliyor.

Bu siteyi kurma amacım, insanlığa katkı sağlamak ve ulaşabildiğim kadar insana, zihinlerinde sınırlayan, üzen ve engeller oluşturan düşüncelerini nötralize etmekte yardımcı olmak. İnsan olarak, duygularımız, inançlarımız ve düşüncelerimizle hayatımıza yön veren varlıklarız. Bizleri yönlendiren sınırlayıcı inançlarımız değiştiğinde, olaylara bakış açımız ve dolayısıyla düşüncelerimiz de değişir, yani gerçekliğimiz değişir. Şu an buradaysan, değişimin içindesin ve olman gereken yerdesin. Yolculuğun kolaylıkla olsun, arkadaşım.

“Değerini bilen, kendini bilir; kendini bilen, yolunu; yolunu bilen, kutup yıldızını keşfeder…”